Kadınlarda; pelvik taban bozukluklarının tedavisi ile ilgilenen tıp dalına “ürojinekoloji” adı verilmektedir. Özgün olarak pelvik taban bozukluklarına bağlı sorunların tedavisinde uzmanlaşmış kadın hastalıkları ve doğum doktoru ise “ürojinekolog” olarak tanımlanır.
Pelvik taban; pelvis içinde yerleşmiş olan organları yani mesaneyi, rahim yani (uterus), vajeni ve rektumu alttan destekleyen kaslar, bağlar, faysalar ve sinirlerdir. Özellikle pelvik tabanın bu iç içe geçmiş kompleks yapısı, sadece organları yerlerinde durması için desteklemekle kalmaz; aynı zamanda onların görevlerini yerine getirmelerinde esas rolü oynar. Pelvik tabanda bu entegrasyon bozulursa, mesane veya bağırsak kontrolünün bozulması, idrar veya dışkı kaçırma, pelvik organlarda sarkma, işemede güçlük, pelvik ağrı ve seksüel sorunlar ortaya çıkabilir.
“İnkontinans” bir kişinin idrarını isteğine bağlı olarak tutamaması ya da mesane kontrolünü sağlayamaması durumudur. Toplum içinde oldukça sık görülen bir sorun olmakla birlikte, idrar kaçırma doğal yaşlanma sürecinin bir parçası ya da sonucu değildir. Bu nedenle, eğer idrar kaçırıyorsanız bununla yaşamak zorunda değilsiniz! Tedavi seçeneklerini tartışmak için hekiminize başvurunuz.
İdrar kaçırmanın farklı türleri vardır ve bunların tümü farklı belirtilere neden olur. En sık görülen üç idrar kaçırma türü şunlardır:
İdrar kaçırmanın tanısının konulması ve türünün anlaşılabilmesi için, ilk görüşmede, hastanın hikayesi, fizik muayenesi ve idrar tahlili yapılır.
İdrar kaçırmanın tedavisi, türlerine göre değişir. Temel olarak özetleyecek olursak, sıkışma tipi idrar kaçırmanın asıl tedavisi mesaneyi gevşeten ilaçlar, stres tipi idrar kaçırmanın asıl tedavisi ise mesaneye anatomik destek sağlayan ya da idrar çıkışını sağlayan dokulardaki hasarların onarılması yani cerrahi yöntemlerdir. Mesane kaslarını gevşetmek üzere elektrik stimülasyonu uygulamak ülkemizde sık kullanılan bir yöntem değildir.
İdrar kaçırmanın azaltılması için alınacak önlemler yerine getirildiğinde hala tedavi olmadıysanız, hekiminiz sizdeki idrar kaçırma türüne göre gerekli tedaviyi uygulayacaktır.
Memeli canlılarda döllenen yumurtanın yerleştiği, büyüdüğü ve doğum zamanına kadar gelişmesini sağlayan organa rahim denir. Hiç doğum yapmamış kadınlarda 5-6 cm arası büyüklüğe sahipken, doğum yapan kadınlarda 6-7 cm büyüklüğündedir. Leğen kemiği içerisinde, idrar torbasının arka kısmında, kalın bağırsağının ön tarafındadır. Koyu pembe bir renge sahiptir.
Genital bölge organları, bulundukları yerde kendilerini sabit tutan bağlar sebebiyle sınırlı hareket yeteneğine sahiptirler. Yaş ilerlemesi, doğum sayısı ve şekli gibi nedenlerle bağlar işlevlerini kaybedebilirler. Bağların gevşemesiyle genital organların vajina içine sarkması olağandır. Rahim sarkması da, bazı etmenler sonucunda rahimin vajina içerisinde aşağı kaymasıdır.
Belirtiler kişinin hastalık derecesine göre değişebilmektedir. Yeni başlayan bir sarkma probleminiz varsa genelde hiçbir belirti olmayabilir. Hastanın şikayetleri genellikle sabahın erken saatlerinde az, fakat akşam saatlerine doğru fazlalaşarak devam eder. Orta ve ileri derecede rahim sarkması probleminiz varsa şu belirtilere sahip olabilirsiniz;
*Bel ağrısı yaşanması
*Vajina içerisinden bir şeylerin çıkması
*Alt karın çevresindeki ağırlık hissi ya da aşağıya doğru çekiliyormuş hissi
*Cinsel ilişki esnasında ağrı hissedilmesi
Sarkmanın farklı dereceleri mevcuttur. Fazla bir sarkma olması sonucunda kadın, rahmini eliyle hissedebilecek duruma gelir. Hatta ilerleyen durumlarda rahim tamamen vajina dışına çıkabilir. Genelde rahim sarkması durumundan sadece rahim değil, onun yanındaki kalın bağırsak ve idrar torbası da etkilenebilmektedir. Rahim sarkması yaşayan kadınlar özellikle ayakta kalma pozisyonlarında, ıkınma sırasında, öksürme ve hapşırmada alt bölgelerinde dolgunluk ve ağrı hissetmelerine neden olur. Rahimle birlikte rektum (kalın bağırsağın ucu) sarkması yaşayanlarda ise, rektum vajinaya doğru iyice yaklaşır. Bu sarkma beraberinde kabızlık sorununu da getirir. İdrar torbasında sarkma oluşan kadınlarda ise, sarkmanın şiddetine bağlı olarak ayakta kalma durumunda, cinsel ilişki sırasında ve gülme esnasında idrar kaçırma ve zor idrar yapma sorunu ortaya çıkar. Genital bölge organlarının sarkması sonucunda kadının cinsel yaşamından zevk alamama durumu da oluşmaktadır.
Bu sorunu yaşayan kadınlar genelde rahim sarkması yaşadıklarının farkındadırlar. Fakat buna rağmen bazen hiçbir sorunu olmayan kadınlarda bile bulgulara bakılarak saptanabilir. İdrar kaçırma, alt bölgede dolgunluk hissi yaşayan kadınlar bu şikayetle doktora danıştıklarında, yapılan jinekolojik muayene sonucunda kolayca tespit edilebilir.
Rahim sarkması tedavisi, hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Tedavi edilecek kadının yaşı, çocuk sahibi olmak isteyip istemediği, hastalık derecesi, kadının genel sağlık durumu tedavinin de şeklini değiştirir. Problem yeni başlamış olan kişilerde, Kegel egzersizleri olarak adlandırılan vajina çevresindeki kasları egzersizleriyle birlikte sarkma durumu kısmen de olsa durdurulabilir. İleri rahim sarkması durumunda egzersiz tedaviler herhangi bir sorunu ortadan kaldıramayacağı için cerrahi operasyon kaçınılmaz hale gelir. Daha önceden çocuk sahibi olmuş veya doğum yapmayı düşünen kadınlarda genital organ sarkması sonucunda planlanan tedavi şekli, genellikle rahmin vajina içerisinden çıkarılması ve ön vajina duvarlarındaki fazlalık kısımlarının çıkarılarak vajina daraltılma operasyonu yapılması şeklindedir. Vajina daraltma operasyonu uygulanan kadınların, gebe kalma durumunda normal doğum doğum yapmak yerine sezeryanla doğum yapmaları gerekmektedir. Üreme çağı içerisindeki ve doğum yapma düşüncesi olan, rahminin alınmasını istemeyen bir kadında ise rahim alınma yoluna başvurulmaz. Sadece ön ve arka vajina duvarlarındaki fazla oluşmuş dokuların alınmasıyla, genişlemenin onarımı vajinanın daraltılması yoluyla gerçekleştirilir. Böylelikle doğum yapılma sonrasında oluşan vajina genişlemesi şikayeti olan kadınların, şikayetleri azalmış olacaktır.
Cinsel yaşam sorunları da düzeltilerek, eskisine oranla daha fazla tatmin olmaları sağlanır. Rahim sarkması belirgin bir biçimde olması durumunda, karın içerisinde rahmi yerinde tutan bağlara ulaşılarak, bu bağların yukarı çekilerek sağlamlaştırılması ve bunun sonucunda rahmin alınmaması olanağı sağlanmaktadır. Fakat yukarı çekme operasyonları, çok uzun ömürlü bir tedavi yöntemi değildir. Bu tür operasyonun biçimine ve tekniğine bağlı olarak, sarkma probleminin ortalama 5 yıl içerisinde yeniden ortaya çıkabilme riski vardır. Vajinal ameliyatlar yaklaşık olarak 1 – 1,5 saat sürmektedir. Fakat rahim sarkması gibi şikayetlerde ameliyat süresi ortalama 3 saat civarında olmaktadır. Operasyondan sonra 6 hafta süreyle cinsel ilişki yasaklanır. Hasta ameliyattan bir süre sonra günlük işlerini yapabilecek hale gelir. Buna rağmen vajina içindeki yaranın tam olarak iyileşebilmesi 4 – 6 hafta arasında zaman alabilmektedir. Bu süre içerisinde duş alınabilir. Fakat deniz, havuz, kaplıca ve sauna gibi ortamlar hastaya yasaklanır.
Rahim sarkması probleminin ortaya çıkmasını önlemek pek mümkün bir olanak değildir. Fakat buna karşın hayatınızdaki risk faktörlerini azaltmanız mümkündür. Sağlıklı beslenmek, aşırı kilo almamak alınacak önlemlerin en başında gelir. Karnın tabanındaki kaslarınızı güçlendirmek için egzersizler yapmak da faydalı olacaktır. Örneğin; idrar yapma esnasında idrarı durduruyormuş gibi vajinadaki kasları sıkıp beşe kadar saymak, iyi bir egzersiz olacaktır. Bunu günde birçok kez tekrarlamak gerekmektedir. Sigara içme alışkanlığınız varsa bunu bırakmalısınız. Sürekli sizi öksürten bir hastalığınız ve kronik şekilde devam eden kabızlığınız varsa doktorlara danışarak tedavi olmasınız. Menopoz döneminde yardımcı östrojen hormonu almak, kasların gevşemesine engel olmaktadır. Fakat hormon tedavisi görmenin de kendine ait riskleri bulunduğunu bilmeli, doktorunuzla beraber tedavi olmaya karar vermelisiniz.
Prof. Dr. Fazli Demirtürk'ten randevu almak için yandaki iletişim seçeneklerini kullanabilirsiniz.
Copyright © 2024 Prof.Dr. Fazli Demirtürk
Web Tasarım: Dijitorya