E-Posta

fazlimd@yahoo.com

Telefon

0356 210 00 12

Telefon

0532 497 89 64

Bel soğukluğu ve Klamidya

Bu iki hastalık genelde birlikte gerçekleşir. Semptomları benzerdir, – vajinal akıntı ve hafif dereceden iritasyon – ancak genelde kadında semptom yaratmazlar. Her ikisi de pelvik enfeksiyona sebep olabilirler. Bu hastalık uterusu, fallop tüplerini ve yumurtalıkları etkileyen bir hastalıktır; kısır kalmanıza veya dış gebeliğe sebep verebilir. Dış gebelik, uterus dışında, fallop tüplerinin içinde meydana gelir. Dış gebelik, karın boşluğunda ağrı ve kanamaya sebep olduğundan acil cerrahi müdehale gerektirir. Pelvik enfeksiyon ve dış gebelik, enfeksiyondan dolayı veya dış gebelik kaynaklı komplikasyonlardan dolayı bazen ölümle sonuçlanabilir.

Bel soğukluğu ve klamidya doğum sırasında bebeğe geçebilir. Yeni doğan bir bebekteki bu tür problemler göz enfeksiyonundan akciğer iltihabına kadar giden daha ciddi problemlere sebep olabilir. Klamidya olan bir kadında erken doğum da olası bir risktir.

HPV ve HPV AŞISI

HPV insanlarda enfeksiyona neden olan bir tür virüstür. HPV’nin 100 civarında türü vardır; bunlardan bazıları elde ve ayaklarda siğillere neden olurken, bazıları cinsel bölgede ortaya çıkan genital siğillere yol açarlar. Cinsel bölgede ortaya çıkan siğiller kadınlarda vajina ve anüs çevresinde veya vulvada olabilir. Erkeklerde ise genellikle penis veya torbalardadır. Siğiller büyüklü küçüklü; tek veya kümelenmiş bir şekilde olabilirler. Genellikle deri ile aynı renkte ve ağrısızdırlar. Çok seyrek olarak kaşıntı, ağrı ve kanama yapabilir. Siğiller bu enfeksiyonun görünebilir belirtileridir ve ancak % 30 olguda ortaya çıkmaktadır. Kalan % 70’lik bölümde ise virüsler vücutta saklı kalmakta ve herhangi bir belirti vermemektedir. Subklinik adı verilen bu belirtisiz formlar kadınlarda rahim ağzındaki hücrelerde ileride kansere dönüşebilecek değişimlere, erkeklerde de penis kanserine neden olabilirler. Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların %95’inde HPV saptanmaktadır.

HPV enfeksiyonları cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık karşılaşılanlardan birisidir. HPV ile temas ve bulaşma olduktan sonra mutlaka hastalık ortaya çıkmaz. Çoğu kişide HPV vücudun kendi savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilir. Bir başka olasılık da virüsü alan kişide uzun süre hiçbir belirti ortaya çıkmamasıdır. Ancak bu durum hastalığı yaymasına engel değildir ve ilişkide bulunduğu kişilere hastalığı bulaştırabilir. Genital bölgeyi enfekte eden HPV’ler temas yolu ile kolayca yayılırlar. HPV’nin bir kişiden diğerine bulaşması için mutlaka tam bir ilişki olması gerekmez. Enfekte olan cilt bölgelerinin birbiri ile teması ile de hastalık bulaşabilir.

HPV enfeksiyonları virüsün türüne bağlı olarak rahim ağzını oluşturan hücrelerde displazi adı verilen bazı değişimlere neden olabilirler. Düşük riskli tipteki virüsler genelde PAP smear’de ortaya çıkan CIN ve SIL gibi değişimlere neden olurlarken yüksek riskli tipler uzun dönemde rahim ağzı kanserine neden olabilirler. Yapılan araştırmalar rahim ağzında HPV’ye bağlı değişim saptanan hastaların %90’ına yakınında 2 yıl içinde belirtilerin ortadan kalktığını ve HPV’nin takip eden smear testlerinde saptanamadığını ortaya koymuştur. Kalıcı enfeksiyon ise serviks yani rahim ağzı kanseri açısından en önemli risk faktörünü oluşturur.

Genital siğillerin görülmesi hem erkekte hem de kadında HPV tanısını koydurur. HPV’nin neden olduğu rahim ağzındaki değişimler ise rutin yapılan PAP smear testlerinde saptanır. Erkeklerde ise belirti vermeyen HPV’nin saptanması ne yazik ki mümkün değildir. Erkeklerdeki sessiz enfeksiyonu saptayabilecek bir test yoktur. HPV kan dolaşımına geçmediğinden ne erkeklerde ne de kadınlarda kanda bu virüsü saptamak mümkün değildir.

HPV’nin kesin bir tedavisi yoktur. Virüs bir kez vücuda girdiğinde ömür boyu burada kalır. Ancak ortaya çıkardığı patolojiler tedavi edilebilir. Genital siğiller yakılarak ya da dondurularak tedavi edilirler. Çok büyük boyuttaki siğillerin ise cerrahi olarak çıkartılması gerekebilir. Az sayıdaki küçük siğiller ise bölgesel olarak uygulanan kremler yardımı ile yok edilebilir. Siğillerin tedavi edilmesi bir daha çıkmayacağı anlamına gelmez. Yeniden ortaya çıktıklarında tekrar tedavi edilmeleri gerekir.

HPV’den korunmada prezervatif ve tek eşlilik önemlidir, genital bölgelerinde siğil gibi lezyonların bulunduğu kişilerle ilişkiye girmekten kaçınılmalıdır. Prezervatif AIDS’de dahil olmak üzere diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı tam bir koruma sağlamasına rağmen HPV’ye karşı her zaman böyle bir koruma sağlamaz. Çünkü enfeksiyon prezervatifin kapladığı alan dışında da bulunabilir ve ciltten cilde temas ile bulaşabilir. HPV’den korunmanın en etkili yolu riskli kişiler ile birlikte olmamaktır. Herhangi bir şikayetiniz olsun olmasın rutin olarak genel kadın sağlığınız içinde gerekli olan 6 ayda bir doktor kontrolüne gitmek en idealidir.

HPV enfeksiyonunun tedavisinde temel amaç nüksleri en aza indirmek için kitlelerin mümkün olduğunca temizlenmesidir. Bu amaçla virüslere etkili ilaçlar kullanılarak lokal tedavi ve büyük lezyonların koterizasyon yoluyla yakılması şeklinde tedavi uygulanır. Unutulmaması gereken nokta tedavinin yanlızca görünen lezyonları ortadan kaldırmakla sınırlı olduğudur. HPV enfeksiyonu kronik olarak seyreder ve kitleler ortadan tümüyle kalksa da hücrelerin içinde gizli bir şekilde yaşamını sürdüren virüsler sayesinde bulaştırıcılık devam eder.

Yeni piyasaya çıkan HPV aşısı genel olarak koruma amaçlı bir aşı olup, HPV 6, 11, 16, 18 tiplerine maruz kalmamış kadınlarda, rahim ağzı kanserine karşı yüzde 100 koruma sağlar. 9 – 26 yaş grubundaki kadınlar, aşının uygulanabileceği grubu oluşturuyor. İlerleyen dönemlerde ise 26 yaş üstü kadınlar için ve erkekler için de aşının kullanılması planlanıyor. Aşının HPV ile temas öncesi uygulanması öneriliyor. Öte yandan çalışmalarda aşının içinde bulunan dört HPV tipinden herhangi bir tanesine maruz kalmış kişilerde aşılama sonrası aşının içinde bulunan diğer tiplere karşı koruma sağladığı gözlenmiş. Aşının etkili olması için 9 – 26 yaş arasındaki bayanlara 0 – 2. ve 6. aylarda 3 doz olarak uygulanması gerekiyor. Aşı HPV 6, 11, 16, 18 tiplerini içeriyor. HPV 16 ve 18 dünya üzerindeki rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70’den fazlasına neden olurken, HPV 6 ve 11 ise dünya üzerindeki genital siğillerin yüzde 90’nından fazlasında sorumlu tutuluyor.

Aşı buzdolabında 2 derece ile 8 derece arasında saklanmalı ve soğuk zincire uyarak taşınmalıdır.

Frengi (Stiliz)

Frengi yüz yıllardan beri bilinen bir hastalıktır. Tedavi edilmezse, ciddi problemlere sebep olur, hatta ölüme sebebiyet verebilecek şekilde vücuda yayılır. Bu hastalık vajina, ağız, rektum gibi belli dokuların hastalıklı dokuyla (frengi çıbanı) teması veya hastalığı taşıyan eşin kanı sonucu bulaşır. Bir kere hastalık bulaştı mı, enfeksiyon kapan yerde aynı zamanda, çıban çıkabilir de, çıkmayabilir de. Çıban 1 – 5 hafta kalabilir, birkaç ay sonra da isilik takip edebilir. İsilik ve diğer semptomlar geçse de, tedavi edilmediği müddetçe hastalık vücutta kalır. Buna gizli period denir. Yıllar sonra hastalık tüm şiddetiyle baş gösterebilir. Kalp, kan damarları ve sinir sisteminde ciddi hasarlar oluşabilir. Frengi erken döneminde, antibiyotik ile kolayca tedavi edilir.

Frengi hamile bir kadından fetusa geçebilir, bazen düşük ve ölü doğumla sonuçlanabilir.

Bebek de frengi taşıyarak doğabilir.

 

Genital Herpes

Genital uçuklar virüs sebebiyle olur. Cinsel organların üstünde veya çevresindeki birkaç günde veya haftada geçebilen ağrılı dokulardan anlaşılır. Uçuklar geçtikten sonra bile, virüs vücutta kalır ve tekrar hastalığa sebep olabilir. Nadiren de olsa, uçuklar annede aktif bir enfeksiyon mevcutsa, yeni doğan bebekte ciddi problemlere sebebiyet verebilir. Bebekte cilt enfeksiyonu, sinir sisteminde hasar, körlük, mental gerilik ve hatta ölüm gibi ciddi problemler oluşabilir. Uçuğun tedavisi olmamasına rağmen, acyclovir denen bir ilaç vakaların daha seyrek olmasını ve daha az şiddetli geçmesini sağlayabilir.

HIV Enfeksiyonu

Hiv virüsü AIDS’e sebep olan virüstür. İnsandan insana sperm, vajinal akıntı ve kan yolu ile geçer. Hamile kadınlar HIV virüsü ile doğumdan önce ve doğum sırasında bebeklerini de etkileyebilirler. Bu bebeklerin çoğu 1 – 2 yıl içinde ölürler. HIV enfeksiyonu meme emen yeni doğmuş bebeklere de geçebilir. İlaç enjekte etmek için kullanılan iğneler de enfeksiyonu geçirebilir.

Virüs bulaşmış kişiye HIV pozitif denir. Enfeksiyon belirtisi ya da AIDS belirtisi olmasa da virüsü bir başkasına geçirebilir. Enfeksiyon zamanla gelişebilir ve AIDS denen daha ciddi bir hastalığa sebep olabilir. Tedavisi olmayan AIDS, sonunda ölümle son bulur.

Diğer Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Kasık biti ve uyuz gibi diğer hastalıklar da cinsel temas ile bulaşır. Bunlar kasıkları saran ve insan kanı ile beslenen küçük parazitlerdir. Genelde cinsel temasla geçmelerine rağmen, bazen aynı yatakta yatmak ve aynı giysileri giymekle de bulaşabilir. Kaşıntı esas semptomdur, bazen cilt enfeksiyonları oluşabilir. Trikomonas enfeksiyonu, parazitler yüzünden oluşan bir diğer cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Kadındaki semptomları vajinal akıntı ve ağrıdır; erkekte ise semptomu yoktur. Belli hepatit tipleri, karaciğer iltihabı da cinsel yolla bulaşabilir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında spesifik bilgiler istiyorsanız, doktorunuz ile konuşunuz. Size daha fazla bilgi verebilecektir.

 

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkları Önlemek

Cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemenin en emin yolu cinsellik yaşamamaktır. Eğer cinsellik yaşıyorsanız, burada anlatılanları yapmak hastalık kapma riskini azaltacaktır.

Cinsel Partnerinizi Bilin ve Limitleyin

Tanımadığınız biriyle birlikte olmak, cinsel yolla bulaşan bir hastalık kapma riskini arttıracaktır. Partnerinizin cinsel geçmişi sizinki kadar önemlidir. Eğer partnerinizin sizden başka cinsel ilişkileri olmuşsa, size hastalık bulaştırma ihtimali olabilir. Onunla birlikte olmanız, indirekt olarak onun birlikte olduğu kişilerle birlikte olmanızdır.

Çiftin her iki bireyinin de ilk defa birbirleri ile cinsellik yaşıyor olmaları, cinsel yolla bulaşan hastalık riskini minimize eder. Her yeni cinsel partnerle beraber, hastalık kapma riskiniz artmaktadır.

Partnerinizle Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Hakkında Konuşun

Birçok insan cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında konuşmayı zor bulur. Utanç ve korku dürüst iletişimi gölgeleyebilir. Açık sözlü soru ve cevaplar hastalık kapmaktan çok daha iyidir. Partnerinizin sizin endişelerinizi paylaşabileceğini aklınızda bulundurun. Sizin bu konuda konuşmanız onu minnettar bırakabilir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkındaki sorular basittir. Partnerinize sadece daha önce bu tür bir hastalık geçirip geçirmediğini sorun. Eğer partnerinizin cevabı evet ise, tedavisi hakkında soru sorun. Hastalığının tedavi edildiğine emin mi?

Soğuk algınlığı ve grip gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar da bir enfeksiyondur. Utanç konusu olmamalıdır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında dürüst olarak, partneriniz ile birbirinize değer verdiğinizi göstermiş olursunuz.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Semptomlarını Bilin

Dokununca acıyan doku, kaşıntı, genital akıntı cinsel yolla bulaşan hastalıklar için semptom olabilir. Genital bölgede kabartı, kızarıklık, ağrı veya kaşıntı da semptom olabilir. Cinsel yolla bulaşan bir hastalığa sahip olduğunuzu illa ki göstermese de, bu işaretlerden herhangi biri doktorunuza başvurmanız için iyi bir nedendir.

Bu semptomlara sahip biriyle sakın cinsel ilişkide bulunmayın. Eğer cinsel yolla bulaşan bir hastalığa sahip biriyle cinsel ilişkide bulunmuşsanız, sizin de hastalık kapma riskiniz mevcuttur.

Kondom Kullanın

Kondomlar kusursuz koruma sağlamaz ama, eğer düzgün kullanılırsa, enfeksiyon kapma riskini azaltır. Virüs lateksi geçemeyeceği için, bu maddeden yapılmış kondomları hayvan derisinden yapılanlara tercih edin. Lateks kondomla beraber asla bebek yağı gibi bir yağ kullanmayın. Bu maddeler lateksi çözer ve kondomun yırtılmasına sebep olur. İlla kullanılacaksa, su bazlı bir yağ kullanılması daha iyidir.

 

Spermatozoit Öldürücüsü Kullanın

Nonoxynol 9 adlı bir kimyasal cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu olabilir. Birçok doğum kontrol kremi, jeli ve köpüğü nonoxynol 9 içerir, ve bazı kondomlar da bu madde ile iyileştirilirler. Bunları bir eczaneden doktor reçetesine gerek olmadan temin edebilirsiniz. Doğum kontrol hapı kullanıyor dahi olsanız, bunlar ekstra koruma için kullanılmalıdır.

Riskli Cinsel Eylemlerden Uzak Durun

Cildi ve vücut dokusunu yırtan, cinsel eylemler cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riskini arttırır. Kanamıyor gibi gözüken küçük kesikler bile mikropları içeri veya dışarı iletebilir. Anal birliktelik özellikle çok risklidir, çünkü rektumdaki dokular kolaylıkla yırtılarak kan ve sperm arasında kontağa müsaade eder.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Hakkında Ne Yapmalı?

Eğer cinsel yolla bulaşan bir hastalığınız olduğunu düşünüyorsanız veya hastalık taşıyan biriyle birlikte olmuşsanız, tıbbi yardım alınız. Doktora gözükmeyi ertelemeyiniz çünkü sağlığınızı riske atıyor olabilirsiniz. Doktorunuzla tam ve açık iletişim kurmanız en iyi yaklaşımınız olacaktır. Çoğu cinsel yolla bulaşan hastalık tedavi edilebilir, ve hepsi hızlı tıbbi tedavi gerektirir. Tedavi edilemeyenler içinse özel önlem gerekir. Bu konuda ne duymuş ve okumuş olduğunuz önemli değil;

evde yapılan test ve evde uygulanan bir tedavi yoktur.

Eğer cinsel yolla bulaşan bir hastalığınız varsa, eşinize bunu anlatın. Onu da tedavi alması konusunda teşvik edin. Özel bir doktorda, klinikte veya bir sağlık departmanında tedavi görebilirsiniz.

Tedaviden sonra, tekrar bir kontrolden geçmelisiniz. Cinsel yolla bulaşan hastalığınız tamamen geçene kadar cinsel ilişkide bulunmayı reddetmelisiniz. Bunlar asla hafife alınmayacak ciddi, bazen yaşamı tehdit edici hastalıklardır.

Eğer hamileyseniz ve cinsel yolla bulaşan bir hastalığınız olduğunu biliyor veya şüpheleniyorsanız, ya da geçmişte böyle bir hastalık yaşadıysanız doktorunuza bu konuda bilgi veriniz. Doğacak çocuğunuzun sağlığı tehlikede olabilir. En azından doktorunuz doğacak çocuğunuzun olabilecek hastalıkları konusunda bilgi sahibi olmuş olur. Doğacak çocuğunuzun hastalığı kapma riskini en aza indirgemek için, cinsel yolla bulaşan hastalıkların erken tedavisi en iyisidir.

Online Randevu

Prof. Dr. Fazli Demirtürk'ten randevu almak için yandaki iletişim seçeneklerini kullanabilirsiniz.

Call Now Button